Adalet Bakanlığı ve Adli Tıp Kurumu'nca düzenlenen Uluslararası Katılımlı 18'inci Adli Tıp Günleri, Antalya'nın Aksu ilçesindeki Adalet Bakanlığı tesislerinde Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Cüneyt Yüksel, Adli Tıp Kurumu Başkanı Dr. Hızır Aslı yüksek, Antalya Valisi Hulusi Şahin, Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Zafer Koç ve uzmanların katılımı ile başladı. Bakan Tunç, açılış töreninde yaptığı konuşmada, Gazze'de savaş suçu işlendiğini belirterek, "Orada bir katliam ve savaş suçu işleniyor. Dünyanın gözü önünde yapılıyor. Çocuk ve yaşlı demeden katliama maruz bırakılıyor. Bütün dünyanın gözü önünde yapılıyor. Ama maalesef uluslararası kuruluşlar, insanların sorunlarına çözüm bulmaktan uzak. Filistin'deki dram yüreklerimizi dağlıyor" dedi.
'ATEŞKES ÖNERİLERİ ABD VETOSUYLA REDDEDİLİYOR'
Uluslararası sözleşmelerin uygulanmadığını belirten Tunç, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'ni eleştirdi. Tunç, "Maalesef BM Güvenlik Konseyi ve onun bağlı olduğu uluslararası sözleşmeler hiç uygulanmıyor. Ateşkes önerileri, ABD vetosu ile reddediliyor. Maalesef Güvenlik Konseyi ateşkes önerisini reddedip, savaş konseyi gibi davranıyor. Cenevre Sözleşmesi'nden tutun da bu sözleşmelere uyması gereken bütün ilkeler, sözleşmeler ayaklar altına alınıyor. Bundan sonra da Filistinli kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Burada savaş suçu işlendiğini ve soykırım yapıldığını söylemeye devam edeceğiz. Filistin halkının bağımsız bir devlet olma hakkının olduğunu da söylemeye devam edeceğiz" diye konuştu.
'DARBECİLERİN YAZDIĞI ANAYASAYLA YÜRÜMEK; TÜRKİYE'YE YAKIŞMAZ'
Tunç, yeni anayasa çalışmalarına ilişkin de "Darbe anayasası ile yönetiliyoruz. Bu anayasada geçmişte sıkıyönetim maddesi vardı. Onu kaldırdık. Darbeciler yargılanamaz maddesi vardı, kaldırdık. Anayasamızdaki vesayetçi ruhu kaldırmaya yönelik reformlar gerçekleştirdik. Bunlar yetmez. Darbecilerin, seçilmeyen ve meşru olmayan kişilerin yazdığı anayasayla yürümek; 'Türkiye Yüzyılı'nda Türkiye'ye yakışmaz. Bizim milletimize borcumuz var. Bunu yerine getirmek zorundayız. O nedenle TBMM'de 28'inci yasama döneminde bir uzlaşma sağlanır ve partilerimiz oturup, toplumun görüşlerini de alarak katılımcı bir anayasayı milletimizin onayına sunmak nasip olur" dedi.
'EŞİNE AZ RASTLANIR BİR İNSANİ DRAM YAŞANIYOR'
Prof. Dr. Cüneyt Yüksel de "Gazze'nin orantısız bir şekilde adeta toplu cezalandırma halini alan hava ve kara saldırılarıyla yerle bir edilmesi, bombalanması kabul edilemez bir durumdur. Uluslararası hukuka açık bir ihlaldir" diye konuştu.
Gazze Şeridi'nin tüm yönlerden İsrail tarafından ablukaya alındığını ve 1 milyon Filistinlinin yerlerinden edildiğini de belirten Yüksel, "Bunlar göz önünde bulundurulduğunda, Filistin'de eşine az rastlanır bir insani dram yaşanıyor. İsrail yönetiminden Gazze başta olmak üzere Filistin topraklarına saldırılarını durdurmasını ve insani yardımların o topraklara geçişine izin verilmesini istiyorum" dedi.
'HOCALI VE SREBRENİTSA'YI HATIRLATIYOR'
Gazze'deki hastaneye yapılan saldırıya ilişkin de Yüksel, saldırının kelimelere dökülemeyecek derecede olduğunu söyleyerek, "Ne yazık ki İsrail'in uluslararası hukuka hatta soykırım suçuna varan bu eylemleri, Hocalı ve Srebrenitsa'yı hatırlatıyor. Gazze'ye yönelik İsrail'in eylemleri, savaş suçudur. Hatta soykırım suçu olarak değerlendiriyorum" diye konuştu.
Dr. Hızır Aslıyüksek de adli tıp kurumunun tecrübe ve vizyonuyla referans kurum olduğunu söyledi. 2022 yılında adli tıp kurumuna gelen dosyalara 27 bin otopsi, 25 bin ölü muayenesi, 150 bin DNA incelemesi yapıldığını da belirten Aslıyüksek, "Gece vardiyalarını da hizmete sunarak cenaze bekleme sürelerini kısalttık. 2 bin 713 kişilik güçlü bir ekibimiz var" dedi.