Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Bulgaristan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Mariya Gabriel ile bakanlıkta bir araya geldi. Fidan ile Gabriel, görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Bakan Fidan, Türkiye ve Bulgaristan arasındaki çok boyutlu dostluk ve müttefikliğin Balkanlar'da istikrarın temel unsuru olduğunu söyledi. Kara yoluyla Avrupa'ya yapılan ihracatta ve Avrupa'da yaşayan Türk vatandaşlarının ulaşımında Bulgaristan'ın önemli bir güzergah olduğunu kaydeden Fidan, Bulgar makamları ile yakın iş birliğinde olduklarını belirtti. Fidan, görüşmelerde ele alınan diğer konulara ilişkin, "Stratejik öneme sahip bir diğer iş birliği alanımız ise enerji. Ukrayna savaşı küresel bir enerji krizi yarattı. Piyasalarda belirsizliklere yol açtı. Bulgaristan ile enerji alanında iş birliğimiz yalnızca ticari bir faaliyet değil, bölgedeki enerji az güvenliği için de büyük önem taşımakta. Ukrayna savaşını ve Tahıl Girişimi'ni de ele aldık. Karadeniz'in güvenliği ve istikrarı, ülkelerimiz için hayati önem taşımakta" ifadelerini kullandı.
'KKTC'NİN HAKLI POZİSYONUNU DESTEKLİYORUZ'
KKTC'deki Pile-Yiğitler yolu inşasına ilişkin yaşanan gerilim ile ilgili soruya yanıt veren Fidan, "Türkiye olarak, KKTC'yi her alanda sonuna kadar desteklemekteyiz. Kıbrıs Türklerinin haklı mücadelesinin dünya çapında tanınması için var gücümüzle çalışmaktayız. Son olan olaylar maalesef bir kez daha BM'nin Ada'daki bazı uygulamalarının, aslında ne kadar BM'nin kuruluş ruhu ile uyuşmadığını gösterdi. Türk toplumuna gerekli insani yardımı ulaştırmak için Yiğitler köyünden bir yol yapımı projesi her zaman gündemdeydi. Pile'de bulunan Rum nüfusa yönelik yapılan yol, BM'nin hiçbir zaman için kınamasına ve engellemesine tabi olmadı. Fakat aynısı Türk tarafına olunca BM'nin Ada'daki görevlilerinin adeta BM görevlisi rolünü bırakıp birer şahin edasıyla bu insani yol projesini engelleme yolunda ciddi adımlar attığını görüyoruz. Maalesef ayın 18'inde de istenmeyen olaylar vuku bulmuştur" diye konuştu.
Kıbrıs'ta BM'nin sivil ve askeri unsurları arasında bir koordinasyonsuzluk olduğuna işaret eden Fidan, "Çünkü özellikle sivil temsilciyle KKTC yetkilileri arasında çok uzun süredir bu yol yapımıyla ilgili devam eden görüşmeler var. Onlara bu yolun yapımına ne zaman başlanacağı bildirilmiş. Buna rağmen hiç alışılmadık bir şekilde tartışmalı bölgeye, BM'nin 'Ara Bölge' KKTC'nin ise kendi toprağı olarak nitelendirdiği tartışmalı bölgeye, birdenbire BM araçlarının yığılması açıkçası bizim hoş karşıladığımız bir tavır değil. Biz bu hareketle BM'nin tarafsızlığını yitirdiğine inanıyoruz. Bu konudaki çalışmalarımız sürecek. KKTC'nin bu konudaki haklı pozisyonunu sonuna kadar destekliyoruz" dedi.
'FIRSAT PENCERESİNİN KULLANILMASINI TAVSİYE EDİYORUM'
Bakan Fidan, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyelik süreciyle ilgili, "AB'den beklentimiz önceki yıllardaki katılaşmış tutumlarını tekrar gözden geçirmeleri. Türkiye'nin AB üyelik sürecini 2 noktada ele almalarını önemsiyoruz. Rasyonel kriterlere ve şartlara uyma meselesi. Türkiye bu anlamda uzun yıllar çok önemli adımlar attı. Olay siyasi bir renge büründü, AB kriterlerinin rasyonel değerlendirme süreci askıya alınarak, siyasi değerlendirmeler süreci başladı. Merkez Avrupa ülkelerinin kendi iç politikalarında Türkiye'nin AB meselesini bir siyasi malzeme olarak kullanması, Türkiye'nin AB üyeliğini rasyonel konu olmaktan ziyade iç politikada kimlik siyaseti meselesi olarak ele almasına yol açmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımız yeniden bu konunun altını çizerek, girişimi yeniden hatırlatarak hem AB hem de bölgemize yeni fırsatlar sunmakta. Yeni fırsat penceresinin, kapanmadan Avrupalı liderler tarafından kullanılmasını tavsiye ediyorum" ifadelerini kullandı.