Bakan Kacır, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii'nde (TUSAŞ) Türksat 6A haberleşme uydusunun üretim çalışmasına ilişkin bilgi aldı. Bakan Kacır'a, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanı Hasan Mandal, TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil'in yanı sıra, Askeri Elektronik Sanayi (ASELSAN), Türkiye Uzay Ajansı yetkilileri eşlik etti. Kacır, Türkiye'nin uzay teknolojilerinde 40 yıllık rüyasının gerçekleştiğini belirterek, "1984 yılında merhum Turgut Özal, Türkiye'nin uzayda yörünge haklarını muhafaza altına almaya gayret ederken bir yandan ODTÜ yerleşkesinde TÜBİTAK Uzay Araştırmaları Enstitüsü'nü kurmuştu. Bu enstitünün, Türkiye'nin uydularını geliştirmesini hedeflemişti. Maalesef 80'li yıllar, 90'lı yıllar bu konuda çok fazla mesafe kat edemedik; ama 2000'li yıllardan bu yana Türkiye uydu geliştirme çalışmalarında çok önemli bir deneyim elde etti. Görüntüleme uydularından ortak üretim projesi Bilsat'la, daha sonra Göktürk ve nihayetinde İmece uydularıyla Türkiye, yüksek çözünürlüklü görüntüleme uydularını kendi imkanlarıyla geliştirebilen, üretebilen ülkelerden biri haline geldi. Bildiğiniz gibi Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında da İMECE'yi uzaya gönderdik. Halihazırda İMECE'den istifade ediyoruz. Haberleşme uyduları tarafında bugüne dek Türksat, 8 farklı haberleşme uydusundan istifade etti. Halihazırda bu uyduların 5'ini kullanmaya devam ediyoruz" ifadelerinde bulundu.
'YÜZDE 81,4 YERLİLİK ORANINA SAHİP'
Bakan Kacır, Türkiye'nin ilk milli haberleşme uydusu Türksat 6A projesinin tamamlandığını ve uçuş modelinin nakliye öncesi halini görme imkanına eriştiklerini vurgulayarak, "Uzun süren çalışmalar boyunca uydunun bütün kritik alt sistemlerinin yerli ve milli olarak geliştirilmesi sağlandı. Uçuş bilgisayarları, güç dağıtım düzenleme birimleri de yerli ve milli olarak üretildi. Yüzde 81,4 yerlilik oranıyla Türksat 6A'nın üretim süreçleri tamamlanmış oldu. Bu süreçte 24 çeşit ekipman yerleştirildi ve halihazırda gördüğümüz uçuş modelinde 84 farklı yerli ekipman var. Geliştirme süreçleri, test süreçleri tümüyle burada TUSAŞ bünyesinde Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test (USET) Merkezi’nde gerçekleştirilmiş oldu ve bütün proje boyunca 396 çevresel ve fonksiyonel test tamamlandı. İnşallah uydumuzu, 8 Temmuz haftasında uzaya göndermeye hazırlanıyoruz. Bu andan itibaren nakliye faaliyetleri gerçekleşecek. Daha sonra fırlatma öncesi fırlatma kampanyası dediğimiz yaklaşık 4 haftalık periyotta fırlatmayı gerçekleştireceğimiz SpaceX yetkilileriyle bizim ekiplerimiz birlikte çalışmaları tamamlayacaklar. İnşallah uydumuz 42 derecede görev yapmak üzere yola çıkıyor olacak. Fırlatma sonrasında yörüngeye yerleşme aşamasını ilk kez yine bizim ekiplerimiz kendi imkanlarımızla gerçekleştirmiş olacak. Bu da Türkiye'nin 'Ay Projesi' için yeni bir deneyim daha kazanmasına vesile olacak" dedi.
'TÜRKİYE YERLİ UYDU GELİŞTİRME FAALİYETLERİNE DEVAM EDECEK'
Türksat uydularının haberleşme alanında bugüne dek 118 ülkede 3 milyarlık bir nüfusa erişme imkanı olduğunu ve Türksat 6A projesinden sonra ise bu rakamın 4,5 milyarlık bir nüfusa çıkacağını aktaran Kacır, şöyle devam etti:
"Özellikle Güneydoğu Asya'yı, Endonezya, Malezya ve Hindistan'ı kapsayan haberleşme imkanını da Türksat 6A ile birlikte elde etmiş olacağız. 4 bin 250 kilogramlık bir uydudan bahsediyoruz. Bu anlamda da daha önce yerli olarak geliştirdiğimiz yaklaşık 600 kilogram boyutundaki görüntüleme uydularımızla mukayese ettiğimizde çok daha büyük ve sofistike bir teknolojik ürününden bahsediyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde Göktürk uydusunu yenileme projesi, İmece 2, İmece 3 projeleri gerçekleşecek. Önümüzdeki dönemde Türkiye yerli uydu geliştirme faaliyetlerine devam edecek. Bütün bu projelerin her biri bizi bir sonraki proje için cesaretlendiriyor. Yeni projeler için deneyim kazanmamıza vesile oluyor. Bu projede TÜBİTAK, TUSAŞ, ASELSAN, CTech ekipleri bir arada çalıştılar. Dönem dönem 400'e yakın arkadaşımızın ortak çalışma yürüttüğü bir proje oldu. Bu da bizim için ayrı bir iftihar kaynağı. Bütün bu müesseselerimiz, bütün bu şirketler bu alanda küresel bir deneyim kazanmış oldu. Elde ettiğimiz kabiliyet, bizi dünyada haberleşme uydularını kendi imkanlarıyla geliştirebilen 11 ülkeden biri haline getirdi. İddiamızı sürdüreceğiz. Yeni projelerle, daha iddialı projelerle hem beşeri sermayemizin Türkiye'nin milli projelerine katkı vermesini sağlayacağız, hem de Türkiye'yi stratejik alanlarda yeni kabiliyetlerle, yeni yetkinliklerle tanıştırmaya, buluşturmaya devam edeceğiz."