Türk HPB Cerrahi Derneği, karaciğer, pankreas, safra yolları cerrahisinin daha yüksek standartlarda uygulanabilmesi amacıyla ülke genelinde yürüttükleri bölgesel toplantılar kapsamında Adana'da Mithat Özsan Amfisi'nde sempozyum düzenledi. Çok sayıda cerrahın katıldığı sempozyumda kalın bağırsak kanserinin karaciğere sıçraması durumunda yapılacak alternatif tedaviler ve cerrahi tekniklerle ilgili bilgi aktarılırken, bu olgularla ilgili bilimsel tartışmalar da yapıldı. Sempozyumun ardından 1-31 Mart Kalın Bağırsak Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında Türk HPB Cerrahi Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Gürkan Tellioğlu açıklamalarda bulundu.
DÜNYADA EN SIK GÖRÜLEN 3'NCÜ KANSER TÜRÜ
Kalınbağırsak kanserlerinin dünyada en sık görülen tür olduğunu ve 3'ncü sırada yer aldığını belirten Prof. Dr. Gürkan Tellioğlu, bunun da gelişen ve gelişmekte olan toplumlardaki beslenme alışkanlıklarıyla ilgili olduğunu vurguladı. Tüm dünyada yılda 1 milyon civarında insanın bu hastalık nedeniyle hayatını kaybettiğini söyleyen Tellioğlu, "Dünyadaki bu verilere paralel olarak kolon kanseri Türkiye'de de benzer şekilde kadın ve erkeklerde 3'ncü sırada görülüyor. Cinsiyet açısından arada çok ciddi bir fark yok. Gelişen toplumlarda bu durumun arttığı gözleniyor. Çünkü daha fazla işlenmiş gıda tüketiyoruz. Doğal beslenmiyoruz. Yapılan çalışmalarda düzenli egzersiz yapmanın ve sebze tüketmenin faydaları gösterilmiş durumda. Sigara, alkol, işlenmiş gıdalar, kırmızı eti çok fazla tüketmek, özellikle işlenmiş et ürünlerini çok tüketmek kalınbağırsak kanseri açısından risk artışı yaratıyor" dedi.
KOLON KANSERİ EN ÇOK KARACİĞERE SIÇRIYOR
Kolon kanserinin en sık karaciğere sıçradığına dikkat çeken Prof. Dr. Tellioğlu, "Hastalığın kalınbağırsaktan karaciğere sıçraması kişinin ileri evre içinde olduğunu gösterir. Ama gelişen karaciğer, safra yolları cerrahisiyle eskiden ameliyat edemediğimiz hastalarda ameliyat edebilme şansını yakalıyoruz. Bilgisayarlı tomografi, MR, sintigrafi, pet tomografi gibi pek çok yöntemin gelişmesi, tarama programı ile birlikte 50 yaş üzerindeki kişilerde kolonoskopi ile kalınbağırsağın kontrol edilmesi sayesinde daha erken tanı koyma şansımız oluyor. Bir grup hastada ise kanseri önleyici girişimler yapabiliyoruz. Kalınbağırsaktaki polip varlığında bunun zamanında çıkarılması ileri süreçte kansere dönüşmesini engelliyor. Yani koruyucu hekimlikte de gelişen şeyler var" diye konuştu.
1'NCİ DERECE YAKININIZA TANI KONULAN YAŞTAN 5 YIL ÖNCE TARAMANIZI YAPTIRIN
Kalınbağırsakta erken evre kanserin çok belirti vermediğine vurgu yapan Prof. Dr. Gürkan Tellioğlu, şöyle konuştu:
"Kişinin büyük abdestinde bir kan görmesi halinde mutlaka bunu kontrol ettirmesi gerekir. Aniden ortaya çıkan kabızlık şikayeti de gözlemlenmelidir. Yılda bir kez bir kan sayımı yaptırması faydalı olacaktır. Asıl önemlisi; ailede birinci derece yakınlarınızda erken yaşta kalınbağırsak kanseri tanısı almış birisi varsa sizin de o kişinin tanı konduğu yaştan 5 yıl önce bir araştırılmanız lazım. Babanız 40 yaşında bu tanıyı aldıysa sizin ailevi ve genetik bir problemden dolayı riskiniz artmış olabilir. Ona göre taramalarınızın yapılması lazım."